People are fighting with themselves the most… ‘I have to do this! No, I can’t. What if I do? No, it’s better if I don’t.’ I don’t know when this conflict will end. Freud names this situation as the clash of id and superego. But I see a deeper energy. This fight is not just about the id, ego, and superego.

 

There was a battle with myself this month. I had never been hiking in my life. I was saying that I can’t even walk 5 km, I can’t hike. AND Surprise. With a 10 kg bag, I walked 40 km in 4 days and hiked. On the last day, I looked at the beautiful sea of ​​Ankaran with many wounds on my feet, many fly bites on my skin and a sweaty body. And I realized that at the end of every difficult struggle, life gives us such beautiful gifts. This gift was more precious to us because we struggled so much.

 

Yes. I was rewarded for not giving up. I left myself to the cool waters of Ankaran. I lay on the sea, looked at the sky, listened to my breath, smiled at the sun. I am filled with the positive energy of life. I felt like I was reborn.

Now, I’m not running away from your struggle because I know it will end well…

Aleyna Demircan

*****

İnsan en çok kendisiyle kavga ediyormuş…        ‘Bunu yapmalıyım! Hayır yapamam. Yapsam ne olur ki? Yok yok yapmasam daha iyi.’ Ne zaman biter bu çatışma hiç bilmiyorum. Frued bu durumu id ve süperegonun çatışması olarak adalandırıyor. Ama ben daha derin bir enerji görüyorum. Bu kavga id,ego ve süperegodan ibaret değil.
Bu ay kendimle bir savaş vardı. Hayatımda hiç hiking yapmamıştım. 5 km bile yürüyemem,hiking yapamam diyordum. VE Sürpriz. 10 kilo çanta ile 4 günde 40 km yol yürüdüm,hiking yaptım.Son gün ayağımda bir çok yara,derimde bir sürü sinek ısırığı ve terli bir vücutla Ankaran’ın o harika güzel denizine baktım.
Ve anladım ki her zorlu mücadelenin sonunda hayat bize böyle güzel hediyeler veriyordu. Çok fazla mücadele verdiğimiz için bu hediye bizim için daha kıymetliydi.

Evet. Pes etmeyişimin ödülünü aldım. Kendimi Ankaran’ın serin sularına bıraktım.  Denizin üstünde uzandım, Gökyüzüne baktım, nefesimi dinledim, güneşe gülümsedim. Yaşamın vermiş olduğu pozitif enerjiyle doldum. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissettim.

Şimdi, mücadelenden kaçmıyorum çünkü sonu güzel olacak biliyorum…

Aleyna Demircan

*****

Projekti prostovoljstva v okviru Evropske solidarnostne enote mladim nudijo priložnosti za prostovoljsko delo. Odgovarjati morajo na pomembne potrebe družbe, prispevati h krepitvi skupnosti in ob tem prostovoljcem omogočati, da pridobivajo uporabne izkušnje, veščine in kompetence za svoj osebni, izobraževalni, socialni, državljanski in profesionalni razvoj, s čimer se izboljšuje njihova zaposljivost.

Več o programu Evropske solidarnostne enote (slo. ESE, ang. ESC, bivši EVS) si lahko preberete na povezavi: http://www.movit.si/ese/projekti-prostovoljstva/